08 Ağustos 2006

yedim/içtim/sıçtım temalı bir post yaratma denemesi

"bir blogger daha nereye kadar gidebilir ki" diye sorduk ve öğrenmek için yola koyulduk.

yedik: etleri iri iri kesilmiş iskender midemize oturdu.



içtik: imaj hiçbir şeydir


sıçtık: sifonu çekmeyi ve elimizi sabunlu suyla yıkamayı ihmal etmedik(sosyal mesaj verme kaygılı not).

sonra yıllardır güneş yüzü görmemiş neredeyse peynir gibi beyaz kıllı bacaklarımızı, mantarlı-nasırlı ayaklarımızı güneşe doğru uzattık, ayak fetişistleri için de fotoğrafını çektik.(yalan. google’da bulamadık, flickr’dan aldık)



yedim içtim, sıçtım, tükettim konseptli, şişkin ego'lu mekanları sevmeyiz ve önünden de geçmeyiz. sloganımız; “we don’t care and we don’t care who cares”dir de gereksiz yere sataşıp ucuz kahramanlar yaratmaya da gerek yoktur. görmezden gelmek, işimize bakmak, passive kalmaktır en iyisi.

bu postu zamanın ötesine gönderelim diyenlere “hayhay” deriz ki biz zaten “gönderme”leri ve “ironi”yi severiz.

yazı biterken ceza söylüyordu:

siz hızını alamamış bir geminin tayfasısınız
siz eşek arısının da beteri portakalda bakteri misiniz?
bu dünya terse dönse belki sizle barışırız
bu çok zor ihtimaldir boş bir kitabın sayfalarısınız

(it dalaşı )

21 yorum:

Adsız dedi ki...

Aslında herkesin kendi tercihidir bu..

Ayak görnek isteyen ayağa bakar..
Kişinin ne yediğini ,ne içtiğini , ne s*çtığını görmek isteyen öyle mekanlara bakar..

Görmek istemeyen bakmaz , okumaz , izlemez..
Olay bundan ibaret aslında..

Ki talep olmadan da arz olmaz bu ülkede..

Tv programlarına baktığımızda da bunu çok rahat görebiliriz..

Sorulduğunda "Talep var,izleniyor yapıyoruz "derler..

Yani bu da böyle bişey..

Herkes kafasına göre takılsın..
Ne yapıyorsa yapsın..
Kim bakıyorsa baksın..
Herkes rahat,mutlu olsun..
İroni yok burada..

passive dedi ki...

passive direnişin öncesi gandhi idi..direndi ve oldu ama o da konuştu arada bir değil mi evet evet
ironik komedik konuşurum ben de
bi şeyle eğleniyorsanız onu ciddiye alırısınız değil mi
ama zorla burnumun içine sokulan dallamalara da söverim kendimce passivçe

Adsız dedi ki...

kirpinin üstüne düşesice pass sorar
nedir hak ve hukuk ?

passive dedi ki...

güzel kelimeler bunlar
hak-hukuk çoğul tekil sorunu
neise
eğlenme hakkımı kısıtlayanlar için avrupa insan haklarına gitsem yeridir anacım :)
anca o paklar benim hak ve hukukumu
ha bide ben şakşakçıları temzilesem kaç yıl yerim 125.maddeden he :P

Unknown dedi ki...

Yedik,içtik,sıçtık blogları eglenmek ve dalga geçmek için girilir.

sad dedi ki...

içelim guzelleşelim .. her gunumüz boyle olsun gazamız mubarak ola ..hak hukuk veya gak ve guk ..

ne demişti baskanaımız vatandaşa ..

a*anıda al git ..

asdfgh dedi ki...

bloguna girdim,
okudum,
denemeyi pek bi' sevdim
ve şimdi de bu commenti yazdım, gidiyorum..

sanırım budur, bunun gibidir.
bu arada gak ve guk ile ceza cuk oturmuş..

Adsız dedi ki...

beni de sayın

itarillë.. dedi ki...

ya..tam anlayamadım olayı af buyurun ama..
sevgili gunluk tarzı- ama bunun ilkokul versiyonu- bana göre degil .ben öle yazınca gereksiz gelio.
ve pek de tad almıyorum.
ama onları okurken bile bunun alt yapısındaki fikirler cekiyor ,yani eninde sonunda ciddi seylere takıyorum.
bilmiyorum belki hayatı bu kadar ciddiye almamak ve öle bakmak lazım.kim bilir?

YALNIZLIK OKULU dedi ki...

yemek güzeldir(hele iskenderse daha bir güzeldir)
içmek güzeldir(gerçi sen alkol almasın abi ama içmek güzeldir)
zıçmak güzeldir(allahım kimseyi kabızlıkla terbiye etmesin)

anyone güzeldir süperdir :DDD

EvA yasam mektuplarim dedi ki...

guzel bir ince ayar cekmisiz...
boyle postlarda sifon islemide toplu halde oluyor herhalde.

jelatin dedi ki...

Gerçekten alkol almıyor musun anyone? Ben şimdi buna takıldım.

anyone dedi ki...

sevgili jelatin çiçek,

sen de bilirsin ki aşkın şarabını tadanları aşktan başka hiç bir şey paklamaz.(allahım bu ne gönül adamı havalarıdır böyle. eylül yaklaşıyor ya ondandır;))

jelatin dedi ki...

O zaman Jelatin'den Anyone'a;
İbrahim Tatlıses, Akdeniz Akşamları adlı çalışmasıyla geliyor!!!

anyone dedi ki...

çok teşekkür ederim jelatin kanka, pardon jelatin bacı, gerçekten çok duygulandım.

ben de sana son postuna istinaden, sözleri nihat aşar, bestesi teoman alpay'dan nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım şarkısını armağan ediyorum.

jelatin dedi ki...

Teşekkür ederken, eteğimin bir ucunu hafifçe tutup / yerimde yaylanıyorum. Sağ ayak soldakinin arkasında.. Ya öyle bir şeyler işte :)

anyone dedi ki...

ahaha, çok naziksiniz küçük hanım.

neredeyse reverans yapmayı bilecek, becerebilecek hatun kişi kalmadığına inanacaktım.

ben de bu nazik davranışınıza, sol elimle şapkamı çıkarıp hafif eğilirken sağ elimle de sol elinizin parmaklarının ucundan tutarak öpecekmiş gibi yaparak eski filmlerden çıkıp gelen bir centilmen edasıyla karşılık veriyorum;)

(bu arada verdiğim linkteki son maddeyi okurken çok güldüm; umumiyetle asilzade hanımefendiler tarafından yapılması vakidir)

jelatin dedi ki...

Hoyhoy, az daha "referans" yazacaktım ben de... Allahtan yazıp rezil olmamışım. Alışmadık götte don durmuyor sözü belki biraz argo ama buraya cuk oturuyor.

Bir an için siz dostlarımda büyütüp, geliştirdiğim "hakkımdaki hanımefendi izlenimi"nin bir anda içine ettiğimi fark ettim. "İçine etmek" deyimi belki biraz argo ama buraya CUK oturuyor sevgili Anyone.

anyone dedi ki...

biz sizi herşeyden önce samimi hallerinizle bilir, hep öyle hatırlarız sevgili arabeskşarkıcısıadınıandıranrumuzlu j.ç.

boşverin hangi isimde tanımlandığını. o unutulmaya yüz tutmuş geleneği! hatırlamanız bile yeterliydi.

o hareketi yaptığınızı söylediğiniz yorumu okurken, ekran karşısında ağzım açık kaldı, gözlerim yaşardı.

şimdi de nedense sizin her türlü eleştiriyi göze alarak ve büyük bir cesaret örneği göstererek g-string/tanga için göte kaçan don ifadesini kullandığınızı hatırladım.

argo da olsa bunlar hayatın gerçekleri ve samimiyetimizi böylesi toplumsal kibarlık kuralları saçmalıklarıyla sınırlandırmak istemeyiz, öyle değil mi?

samimi ol canımı al! ;)

Unknown dedi ki...

Yazı sonundaki rap'iyle bizleri tokatlayan ceza'nın ''yedim içtim, sıçtım, tükettim konseptli, şişkin ego'lu mekanları sevmeyiz ve önünden de geçmeyiz.'' tarzı hareketleri,fikirleri ve beyanatlarından sonra lolipop reklamlarından,2 kez rock'n coke sahnesine çıkmasına kadar bazı şeyler ister istemez sloganın aslında : ''sad but true'' olması gerektirdiğini düşündürüyo insana sayın anyone.

ayaamı ye! dedi ki...

deneme olmamış, bence yani. ceza uymaz oraya, uheuhe!