18 Haziran 2006

balans ve pinhani


sarı dolmuşların son durağı taksimde indiğimde balans kapılar açılış saati olan 9’u çeyrek geçiyordu ve hem biraz gecikmiş olma ihtimali hem de gidilecek mekanı bilmiyor olmanın verdiği telaşla hızlı adımlarla istiklal’e girip yürümeye başladım. önceden internetten mekanın krokisine öylece bir göz gezdirdiğimden meydandan tünel yönünde sağ tarafta kaldığını biliyordum ama sadece o kadar. bir süre yürüdükten sonra sorduğum ilk kişi bilemedi, sonraki de. son olarak birkaç gün önce bir şeyler yiyip isveç-trinidadtobago maçını izlediğim kazık mekanın güzel halka ilişkiler sorumlusuna sordum, şükür biliyordu ve tarif etti. böylece muhtemelen metin fidan’ın ediz karakterinin başına gelebilecek gibi bir sonla karşılaşmaktan; tanımadığı birilerine daha fazla adres sormaya utanıp beyoğlu sokaklarında ağlayarak allaam kayboldum demekten kurtulmuş oldum.

kapıdaki yarma abi grubun sahneye çıkmasına daha çok olduğunu söyleyince caddeye çıkıp sonradan mideme oturacak bir akşam yemeği yedikten sonra geri döndüm, sahneyi görebileceğim bir yere kuruldum. neyse ki tam karşımdaki plazma ekrandan isveç-paraguay maçı oynuyordu da can sıkıcı bir şekilde beklemekten kurtuldum. teknik gücü yüksek sarı’ları genelde faulle durdurabilen güney amerika’lılar bir süre sonra dengeyi kurunca futbol maçı tipik bir orta alan mücadelesi şeklinde geçmeye başladı. dakikalar 40’ı gösterdiğinde esas sahneye bu kez esas kişiler çıktı.

yazıldığı, söylendiği gibi şetland kazaklar yoktu üstlerinde, bildiğimiz tişört giymişlerdi. Oysa isterdim ki o şetland kazaklar bir eva morales’inki gibi simge olsun, yaz kış konsere gelenler şetland giysin, şetland’la gelmek bilet yerine geçsin falan.

grubun performansı beklendiği gibiydi; ilk ve şimdilik tek albüm olan inandığın masallar’dan tüm parçalar ve albümde olmayan birkaç parça seslendirdiler. en fazla alkışı hele bi gel’i söylerken almaları kitlenin çoğunun içinden geleni söylemekle ilgili bir sorunu olduğunu düşündürdü. dön bak dünyaya, beni al ve istanbul’da söylenirken de yine kitleden coşkulu bir şekilde eşlik edildi.

bir ara susadıklarında ön taraftakilerden birinin pet şişe suyunu alıp içmeleri, aralarda sinan’ın albümle, parçalarla, mekanın sahibiyle ilgili bazen açıklayıcı bazen geyik tadında havadan sudan konuşmaları samimiyetlerini, herhangi bir imaj kaygıları olmadığını gösterdi(olanlar için bkz: konserlerde yakası açık gömleğinden sarkıtılmış kravatı, elinde sigarasıyla nickcavecilik mi oynasak, yoksa -son albüm kapağında göründüğü üzere- gitarı bir tarafına kaçmış gibi duran yeniyetme gibi mi giyinsek/görünsek olsak diyen kırklarına merdiven dayamış bir başka balans kişisi, sözlükçülerden birinin deyimiyle çoluk çocuk popçusu)

mekanın müzikal performansı ise kulak tırmalayıcı gibi geldi. tamam belki bir gececi neşet değilim ama az çok başka canlı performanslara şahit olmuşluğum vardır. öte yandan kendini kalamış murphys'te sanan yolunu kaybetmiş clubber'ların müzikle akalasız dansına şaşırmak da benim eksikliğim miydi bilemedim, emin olamadım. dediğim gibi hiç bir zaman da bir gececi neşet olamayacağım.

salonda birkaç nereden tanıyorum acaba kişisi dışında tanıdık kimseyi göremedim, muhtemelen bloglar alemindeki gezintilerde öylesine karşılaşıp aklımın bir kenarına yazılmış olanlardı gözüme çarpanlar.

sahnede flütçü kız yoktu, gitar çalan kızın da kuzeni vardı yanında, asılamadım. bir dahaki sefere artık.

20 yorum:

Adsız dedi ki...

flütçü kızın orada olmamasına çok üzüldüm sevgili Don...
ama piranha grubunu çok sevmiştin sen.. iyi etmişin gitmekle.. konserde nescafe olayına takıldım ben.. niye nescafe, bu sıcakta bi de..

anyone dedi ki...

tuba: nescafe kısmını atlamışım. loş ışıklı, yüksek desibelli mekanlardan, sigara dumanından hoşlanmıyorum bu yüzden geceleri nadiren dışarı çıkarım. gecelerden uzak durmamın bir diğer sebebi de alkolle aramın iyi olmaması. nescafe bu yüzden bazen kurtarıcı oluyor; birlikte çıktığım arkadaşlarla içerken tuhaf, yalnız vs. hissetmiyorum. ama son bir haftada alkol kullanmadığım için ikinci kez tuhaf hissettim. özellikle alkolsuz kokteyl hazırlamasını istediğim barmaid ikincisini istediğimde "sarhoş olacaksın bak" diye inceden dokundururken biraz kötü hissettim kendimi ve ne yalan söyleyeyim ilk kez aklımın ucundan başlamak geçti, son anda frenledim kendimi. ama kokteyl'i hazırlarken barmaid'in şarap/votka vs. şişelerinden birkaç damla boca ettiğini de farketmedim değil. bu da sabah neden başağrısıyla uyandığımı açıklıyor.

sigara içmiyorum, alkol kullanmıyorum dediğimde bana tuhaf bakılması bende bir tuhaflık olduğunu düşündürüyor. daha ne kadar direnebilirim bilmiyorum ama gecelere devam edersem yakındır başlamam.

zaten tüm bunlar da neden bir gececi neşet olamayacağımı gösteriyor.

EvA yasam mektuplarim dedi ki...

bakinizlari yerinde kullanilmis bir yazi. peki pinhanin canli performansini nasil buldun? birde sen ekside de yaziyor musun?
hoscakal

anyone dedi ki...

eva: yeni bir grup bu yüzden çok fazla profesyonellik beklememek gerekiyor. konser akışı çok doğaçlama geldi, böyle önceden plan/program yapılmamış gibi. belki hafiften , ufaktan pr'a ağırlık vermeye başlasalar iyi olur. liseden, mahalleden arkadaşları çağırmışsın da bir kaç demo yapacaksın onlara bir yere kadar iyi ama dediğim gibi biraz profesyonellikten zarar gelmez.

albüm kayıtlarıyla karşılaştırıldığında biraz daha sönük gibi geldi ama playback yapmasınlar da canımı alsınlar, ne de olsa canlı performans.

pinhani'ye laf söylemek bana düşmez ama samimi düşüncelerim bunlar. bana ne oluyorsa bu arada, oturup inandığım masalları dinlemeye devam edeyim ben;)

ek$i'ye 6. nesil yazar kontenjanından girmiştim ama bir gün deniz akkaya hakkında açılan bir başlığa entry girmek sonumu getirdi, ağzıma geleni söylemiştim. artık kayıtlı bile olmayan bir okurum sadece. çok afedersiniz ama ne benim ne de jr. anyone'ın çok da umurunda değil açıkçası;)
saygılar.

NoktasizvirguL dedi ki...

Pinhaniyi ve şetland kazaklar'ı çok severim...

Zaten amatör gruplar özel ilgi alanımdadır...

Beraber fotograf çektirebildin mi ?
Mesela ben Karakedi ile çektirdim... :)

Amatör müzik guruplarının konserleri çok güzel oluyor, sahneye çıkabiliyorsun, eğlenebiliyorsun, abartıp mikrofonda birlikte söyleyebiliyorsun...

Hep sahnede bağırmak istemişşimdir...

Yaptım :D

*Yazılarını çok beğendim takipteyim :)

Adsız dedi ki...

Gecelere gidip içki içmemek zordur nasıl başardın?Hocamız bize birgün"içki kullanmıyorsunuz ve bir kokteyle davetlisiniz ,durumu nasıl kurtarırsınız" diye sormuştu.Cevap zor tabii...

Suleyman Ve Ben dedi ki...

Selam anyone,

Is this a new Turkish band? Never heard of them.

Sarki oneri var mi :)

Tesekkurler,

Suleyman.

anyone dedi ki...

virgül: hayır fotoğraf çektirmedim zaten o loş ışıkta pek bir şey anlaşılmazdı. karakedi kim?

flaneur: zor oldu gerçekten:) sorunun cevabını ben de bilmek isterdim.

süleyman: yes, it is. i've just write a post about them here and you can download and listen three songs from their last album(inandığın masallar) from here. also lyrics of album are here. it may be good idea to translate this lyrics for practice, to improving your turkish.
görüşürüz;)

gaia dedi ki...

hiiii...anyone içki ve sigara kullanmıyomuş, ne ayıpp:))

Adsız dedi ki...

Şimdi fotoğraf benim çektiğim fotoğrafla neredeyse aynı yerden çekilmiş, plazma ekranın karşısındaydım ben de bu durumda İsveç'in golleri kaçırmasına beraber ass...trrrr çektik galiba.. Sigara içmediğine göre önümdeki takım elbiseli otlakçı değilsin, otlakçıyla arama giren 2 kardeşten birisi ya da her ikisi de değilsin (bira) bu durumda arkamdaydın muhtemelen ve kafamdan dolayı bazen görüntüyü kaçırmış olabilirsin bi özür diliyeyim dedim.
Tanıştığımıza memnun oldum :)

anyone dedi ki...

gaia: gelmeyin üstüme, hırs yapacağım, alkolik olacağım, sonra nerde akşam orda sabah. en sonunda da karşınıza geçip bir zamanlar aranıza almadığınız, hor gördüğünüz bir blog kardeşiniz vardı'yla başlayan hitabımı çekeceğim, görürsünüz;)

ff: bu durumda önümdeki de sizdiniz. içinde fotoğraf makinesi olan küçük el çantanızı oturduğunuz yerin sol tarafına, yazlık ceketinizi de tabureye asmıştınız, sıkılmış gibi bir haliniz vardı. zaten fotoğrafa dikkatli bakarsanız alt ortada kolaylıkla seçilmeyen, yakın bir zamanda berber yüzü görmüş bir kafa göreceksiniz. muhtemelen sizin kafa. ama önümü kapatmamıştınız, çünkü plazma tv ile aramda oradan oraya koştururken önümü kapatan ve önceki yorumlarda yanılarak barmaid dediğim barmen arkadaş vardı sadece. ben de memnun oldum;)

Adsız dedi ki...

Önünüzü kapatmak derken sahneyi kastetmiştim efendim, çünkü ben bizzat kendim olarak erkenden gelip sahneyi gören güzel bir yer kapmış olduğum halde, pilav günü niyetine ortalığı dolduran ekipten bir dalyan kardeşimiz yerimi sahne önünden kaya arkası moduna geçirdi anında..(Captain Black içen) Bir ara sinirliydim çünkü fotoğrafta görülen kahkahalı yüz ve biraderi tombul beden önümdeki sandalyeyle aramda kalan yarım kişilik boşluğa kuruldular 3 kişilik hacimleriyle.
Yine de genel itibariyle hoş bir konserdi, teşekkür ediyoruz yapımda tüm emeği geçenlere, di mi?

mer dedi ki...

pinhani bizim grup..
geçenlerde cnntürkte gördüğümde kendilerini kendim çıkmış gibi heyecan yaptım. kendime çekidüzen verdim öyle izlemeye başladım. evet içimde bi pinhan var. ve büyüyor büyüyor...

dedi ki zeynep kızımız ;
bizim albümümüzü yıllar sonra çocuklarına da dinletsinler istiyoruz..
yahu ne diyosunuz ben babama dinletmeye çalışıyorum. başaramıyorum ama. azimliyim.. birgün herkes bilecek.. gerçi kıskanıyorum bile. yahu mer bırak büyüsünler..
müziğin yeni starları diye yazdı cnntürk haklarında. bloglar arasında sanırım baya bir ünlü oldular. olsunlar. haktır..
çok isterdim orda olmayı. ama geceler ana göre değil. gündüz olsa ? :)

NoktasizvirguL dedi ki...

Karakedi ankara çıkışlı bir metal grubu ... Çok güzel şarkıları var bence... Yakında birlikte olan fotolarımızla bir yazı yayınlamayı düşünüyorum zaten :)

MP3 lerini bulabilirsen dinlemeni tavsiye ederim :)

Norbara dedi ki...

Selamlar Sayın Anyone isteseniz de alkolik olamazsanız çünkü bu sigaraya başlamak gibi komik bir şey değildir ve ben çook gördüm bu sahte kötü yollarla acındırmak adında ki kız tavlama yollarını ve çok komiktir bu sahte tavırlar hep çok iyi bildiğim gözlemlerim de ki hayatın insanların da başka ortaya çıkmışlıklarına uzanıp gideer ve tüm yaşadıklarım da , kan ve genlerden gelen küçük dokunuşları hep sabırla bekleyen bir sinsi hastalıktır bu ve geri dönüşleri hiç yoktur ,illet ve aman sakın bulaşmayın diyorum ben vede ille de dışarılara çıkmanın gereksizliklerin de size bu yaz günlerinin yeni gelmişliklerin de Campari ve portakal suyu yada Bacardi diyet cola'lı bol buzlu günler diliyor ve saygılar sunuyorum.

anyone dedi ki...

fütursuz : rica ederim rahatsız olmadım. ve evet bir ara farkettim, taburenizi biraz geriye çektiniz, sonra bunun üzerine ben de biraz geriye çektim kendiminkini. yine de her şeye rağmen güzeldi, yeni konserlerde buluşmak dilekleriyle.

lamer: ebeveynlerinize arabada pinhani dinletmekle ilgili maceranızı okumuştum;) beyhude bence, boşuna çabalamayın. zaten eğer sevecek olsa biri, ilk dinleyişte kendine çeken bir şeyler var, hemen rüzgarına kapılırdı. bu arada ilk kliplerini de çekiyorlarmış yoğun istek üzerine, bakalım hangi şarkıya nasıl bir şey olacak.

noktasizvirgül: ilk kez duyuyorum, rastlarsam dinlerim.

marco: selamlar marco, alkole bulaşmama ve yeni içecek önerileriniz için teşekkürler, dikkate alacağım. özellikle campari kulağa hoş geliyor, bu sıcaklarda bol buzlu içeceklere bir hayli ihtiyacım olacak.

saygılar.

itarillë.. dedi ki...

pinhani sevdim :)3 sarkısı..melodisi oldukca iyi.acemilikleri de olcak o kadar ha!

anyone dedi ki...

senzaione: kalanını da şiddetle tavsiye ederim. ve evet, olacak o kadar acemilik.

itarillë.. dedi ki...

benim icin gün yüzüne cıkmamıs bir gruptu yeni tanıdım tüm sarkılarını dinledim ama bunlar bir agır bastı nedense..:) böyle farklı pek duyulmamıs tadılmamıs ama iyi gruplardan tavsiyelerini her zaman beklerim..
blogunu bir etraflıca kolacan ediyim bakalım :)sanki iseyarar bisiler bulucamı hissettirdin:)

itarillë.. dedi ki...

bu arada simdi ilk olarak nescafe olayına damladım..ben de aynı olaydan muzdarp oldugum icin sevdigim muzik tarzından uzak kalmak zorunda kaldım..ben rock dinlemek icin gitmek istedigim her yerin sadece ickili mekan olmasından dolayı ve buraya gitmenin amacı muzigin yanında icki degilde ickinin yanında muzik anlayısı hakim olunca...
ama kırmızı sarap kendi arzumla icmek istedim denemek istedim.insanı sarap fabrikasına goturup bi de mahsene sokunca cevren de alkol baımlısı fıcıya gizlice parmaklarını daldırıp yalayan arkadaslarla dolu olunca gittigmiz yer pamukkale sarapları ve anlatan da sarap tutkusu dorukta bir ilsetmeci olunca valla merak ettim..
ve ve.... arkadaslarla (kafamı iyice attıran bir kac olay sonunda -dagıtcz len die cop köpek(benim arkidis) 1 kadeh kırmızı sarap ictik.
sonuc... sevmedim. acı! ve bana hitap etmedi.. ne diye tahris ediyim guzel dokuları..
velhasıl sarabı yapan maya isimlerini ezberlemek kafi benim icin..
bu arada simdi bakıorum da arka arkaya uc yorum abarttım mı ne:)

ee amma yazdım sil okuduktan sonra da bari yer kaplamasın