29 Mayıs 2006

dia-logs

çalma zili. evde kimse yok ki. koltuklar, kanepeler var sadece. kanepeler mi kapıyı açacak? kanepeler kapıyı açamaz ki.
(zili çalalım, belki biri kapıyı açar" demem üzerine 6 yaşındaki yeğenimin verdiği cevap)

almanya’da insanlar üst üste mi otobüse biniyor?
(ağzına kadar dolu belediye otobüsü yolcu almak için tekrar durduğunda şoföre “otobüs dolduğunda her durakta durmak zorunda değilsin kaptan” diyen bir yolcuya “almanya’da her durakta duruyor ama” diye cevap veren bir başka yolcuya bir başka yolcu cevap veriyor)

gideceğim bu memleketten. bir de özlersin diyorlar, nesini özleyeceğim ki. ya kurallara hiç uymazsın, ya hep uyarsın. bazen uymak, bazen uymamak da ne demek oluyor?
(otobüs kırmızıda durduğunda inmesi için kapıyı açmayan şoföre genç yolculardan birinin verdiği tepki)

aa, bu şarkıyı biliyorum ben, çok güzel şarkı.
(işyerindeki tipik ingilizce bilmeyip sözlerinden zerre kadar anlamayıp hotel california çalan elemana, şarkının aşk şarkısı olduğunu sanan bir diğer elemanın tepkisi. bu arada bu da ayrı bir geyiktir, hatta klasik olmuştur: ingilizce bilmeyip ingilizce şarkı dinleyen herkesin playlistinde olması gereken bir şarkıdır hotel california)

o gün çok güzel olacağım aşkım. renkli lensimi de takacağım.
(güzelliğin; olmak için yola çıkılabilecek bir hedef olduğunu sanan, tanga, g-string giyerek, güzellik merkezi, solaryuma giderek sınıf atladığını sanan, olduğundan farklı görünme çabalarını izlemek zorunda kalırken(bkz: açık ofiste çalışmanın dezavantajları) kusmamak için kendimi zor tuttuğum, aynı ortamda bir ay daha kalırsam kadınlardan nefret etmeme sebep olabilecek ve ayrı bir post olarak tarafımca değerlendirilmeye alınmayı hak eden, etiler’de oturur görünümlü kaşar kenar mahalle dilberi, işyerindeki bir diğer elemana bir etkinlik sırasında nasıl olacağını söylerken)

hassiktir!
(beşiktaş vapurunu 20 saniye farkla kaçırınca ben)

7 yorum:

EvA yasam mektuplarim dedi ki...

dunden beri kullanmadigi solusyonu hala ultasonik banyoda tutup beynimi * ofis arkadasima,
bi * git cay koy
(bkz: eksi sozluk)
NOT: ultrasonik banyo solusyonlari karistirmak veya hava kabarciklarindan kurtulmak icin kullanilir ve calisilirken tirnaklarinizi metale surttugunuzde cikan sesi uretir. * kisimlar kufurdur, yazar tarafindan sansurlenmistir.

Unknown dedi ki...

genelde az farkla kaçırılan taşıtlara uygun bir tepkidir verdiğiniz tepki. otobüs diyaloguna da hayran kaldım. deli bu ülke hepten.

Asortik Krep dedi ki...

Otobüs diyaloğuna (genç yolcu)(yoksa monolog mu deseydim ?)ve kenar mahalle kaşarı lafına hayran kaldım..aynen öyle işte..Dilimin ya da beynimin ucundakileri seslendirmişsiniz ..hayran kaldım bu yazıya :))
Birde iyi birşey söylemeye hiç izin yok bu ülkede..Hemen birileri sizi düzeltir..AMA NE KADARI DOĞRUYSA ARTIK..(bakınız 2.ayrıntı)

Adsız dedi ki...

bu otobüsler de, otobüs şoförleri de otobüs yolcuları da bir garip..
toparlayamadım ama toparlamaya kalkarsak, toptan toplu taşıma araçları ve içinde yaşananlar çok tuhaf..ben en son kısımda kaldım hala bir de..(ne dedim yahu ben yukarıda?)

YALNIZLIK OKULU dedi ki...

bu ülke seçilmiş insan topluluklarının yaşatıldığı bir cam fanus tüm dünya bilim adamları bizi arştırıyor bu fanusa bakıp bizde onlara bakıp maytap geçiyoruz kerizlikleriyle.bizim kerizliklerimize gülüp...

ece dedi ki...

Ya bunlar süper gözlemler ve belirtmeler..:))

ssbb dedi ki...

hotel kaliforniya aşk şarkısı değil mi?