16 Temmuz 2006

office fantasy



justine theresa'nın bu ve akabinde cornelius bey'in bu yakarışlarından sonra ben de cinnet anında işlenmiş cinayet süsü verilmiş co-worker 'ları birer birer speaker kablosuyla boğmak şeklindeki ofis fantezimi itiraf ediyorum.

götünden şarkı söyleyenlerin başarılı temsilcilerini zorla sevdirmeye, benimsetmeye çalışan co-worker'larım var.

artık açık ofis ortamında kendimi izole etmenin tek yolu olan ses kartına takılı kulaklığım da kar etmiyor bazen dinlediğim müziğin sesini sonuna kadar açıp geçici sağırlık tehlikesi yaşamama rağmen ve her seferinde kulağımda kulaklıkla dj bozuntusuna doğru sol yumruğumun baş ve işaret parmaklarını birleştirip yukarıdan aşağıya doğru indirerek rica etsem sesi kısabilir misiniz? anlamına gelebilecek hareketi de yapmaktan bıktım.

tüm co-worker alemi dansöz olmuş, festival gibi olmuş üstüme üstüme geliyor, kaçacak yer bulamıyorum. hele gülben kişisi ha ha ha ha ha dediği şarkısını söylerken, cornelius bey'in demet akalın dinlemek zorunda kalırkenki hislerini mükemmel kelimelerle ifade ettiği gibi hissediyor("adeta uranyumlu kekin üzerine sos olarak siyanür dökmüşlerde hızlı hızlı onu yiyormuş gibi bir hisse kapılıyorum"), şarkı bittikten sonra kendime gelebilmek için lavaboya gidip başımı bir süre soğuk suyun altında tutmam gerekiyor.

şimdi bir cinnnet anında speaker kablosuyla bir ikisini boğarsam nefsi müdafaa'ya girer mi merak ediyorum. hani nefsime kastediyorlar ya.

neyse, bu yazı biterken ennio morricone'nin müziğiyle joan baez'in sacco and vanzetti'si çalıyordu.

21 yorum:

Norbara dedi ki...

Joan Baez 'ın ipek sesinin hüzünlü ve içe işleyen güzelliği , Sacco & Vanzetti 'lerin masum çabasız çığlıkları ; işte gerçek yaşam karşımızda.Saygılar.

jelatin dedi ki...

Gülben'in Pampers reklamındaki şarkı söyleme çabalarıyla rastlaştınız mı? O, "uyusun da büyüsün bEbEĞ-Ğim" derken tüylerim diken diken oluyor, kundaktaki bebeler dile geliyor.

asdfgh dedi ki...

ben buraya bir yorum yazmıştım..sen yazıyı publish yaptıktan hemen sonra..ama ben buraya bir yorum yazmıştım..blogger ve internet'in ortaklaşa azizliğine uğramış biri olarak çok kızgınım..blogger'ı cisimleştirip boğmak istiyorum..ama ben buraya bir yorum yazmıştım..
daha fazla konuşamiycimm, nayır!

justine_therese dedi ki...

boğ gitsin sevgili anyone... acıma sakın... arkandayım...

Emir Bey dedi ki...

bence boğazbilirsin nefsi müdafaya girmez ama güçlü bir kaç avukat tutar kurtarırız seni :))

anyone dedi ki...

marco: sacco ve vanzetti davası, amerikan'ın yüzyıllarca üzerinden atamayacağı, unutturamayacağı yüzlerce yüzkarasındandan biridir. galiba bu america hiç değişmeyecek. yüzyıl önce kızılderililere, yarım yüzyıl önce zencilere, bugünse ortadoğuya, ırak'a ve onlarca yere demokrasi taşıyor. ne mutlu ona!

jelatin: ne yazık ki rastlaşmıştım haftalar önce ve süper kahraman olduğum için böyle anları görmezden gelebilmek ve hayatıma hiç bir şey olmamış gibi devam edebilmek gibi özelliklerim var şükürler olsun.
bir de allah uzaktan kumanda'yı icat edenlerden razı olsun.

indis: sen de bazen bazı arkadaşların ve nadiren de olsa benim de yaptığım gibi yazdığın yorumu preview'de gördükten sonra publish demeyi unutarak tarayıcı penceresini kapatıyor olabilir misin acaba? bence öyle olmuştur yoksa bilirsin comment'lerinin başımın üstünde yeri vardır.

öyle demekle olmaz jt, sizi mahkeme salonlarında da yanımda görmek isterim.

emirbey: avukat dedin de, bir ara cnbc-e'de benim eski dawalardan birine çok benzeyen bir avukat vardı; ally mc beal. o avukatı istiyorum. hem belki mahkeme süreci uzarsa bazı mahkeme salonlarında görmeye alışık olduğumuz avukat/sanık arasındaki gönül ilişkilerinden birine daha tanık olabilir adliye ve blogger kamuoyu;)

blues dedi ki...

ahah ally mcbeal'i ben ayarlarım şüpheniz olmasın :)
boğcaksınız tabi bölelerini nefsini müdafasını boşverin mr.anyone
biz varız yahu burda..

asdfgh dedi ki...

düşündüğün gibi olmadı. hiçbir zaman yazdığım yorumu preview'de gördükten sonra publish yapmayı unutarak tarayıcı penceresini kapatmadım. neyse, blogger zaten benden özür diledi de affetmiş gibi yaptım..
konuyla ilgili olmayan 2. yorumum bu. böyle yorumların başının üstünde fazla ağırlık yapmaması dileğiyle...

---OPTiO--- dedi ki...

agatha christie yi okuyun bence , daha iyi planlar yapar , arkada iz birakmadan siyrilirsiniz isin icinden :)

Sera dedi ki...

sonuna kadar destekçiniz :D

Mavi. dedi ki...

kesinlikle ;)

vintage biscuit dedi ki...

:)) tam destekk

özlem dedi ki...

gazlamayınn anyone'ı.dur ben sana soğuk bi meyve suyu getireyim.sakinleşşşşş şişşşşşşşhh sakiin oll:))))

YALNIZLIK OKULU dedi ki...

ya ben buraya sabah kos koca bir comentçik bıraktıma adım kadar eminim bu aralar benim yorumlarıma bişey oldu blogger boyuna yok ediyor anladıysam zenci olayım...

bu işyerin müzik zevklerine çağreyi bilgisayarıma 5+1 ses sistemi koyarak çözdüm şimdi sıkıyorsa biri abuk sabuk bişey dinlesin tüm kolonlardan açıyor müziğimi tırs diye kısı yorlar sesi...

deniz dedi ki...

çağ terör çağı işte hep diyorum.
sessiz kalma hakkımı(zı) geri istiyorum.

Adsız dedi ki...

biiir araaa bir sorrr allaaah aşkınaa!!
top volümdeyim .hihihi

anyone dedi ki...

bu kadar gazdan sonra karındeşen jack bile elime su dökemez;)

Adsız dedi ki...

sabır... sabır.. ya saaabııır!
belki de akıllanır! şarkısını çalsan üç beş gün bir şey anlarlar mı acaba..
cık, anlamazlar, kalkıp bir de eşlik eder, sakız patlatırlar:))

anyone dedi ki...

ben küçük emrah'ın ilk dönem şarkılarını indirdim. hatta lost.fm kayıtlarımda acıların çocuğunu dinlediğim görülebilir.

şimdi zor günler için yedekte bekletiyorum. ilk restleşmede açık ofis'i arabeskten ağlatacağım;)

Adsız dedi ki...

heeeee şimdi orda durucaksın anyone efendi.Zira küçük emrah'ın ilk dönemlerinden,kumsalda manitasıyla elele yürürken stüdyo kaydında söyleyebildiği bi' ''neşeliyim'' şarkısı var ki ben yıllardır arıyorum onu...varsa eğer o sende çok makbule geçer.bende sana serdar ortaç konser dvd'si çekip yollarım bedaveye.ikimizde birbirimizi zihinsel açıdan sakatlayarak ödeşiriz.

anyone dedi ki...

dediğin parçayı bulamadım ama 86 yapımı merhamet isimli filminin rapidshare linklerini buldum. biliyorsun böyle filmlerde 5 dakikada bir hollywood müzikali tadında, başrol oyuncusu işini gücünü bırakıp önceki albümünden bir türkü tutturur, figüranlar da hayran hayran bakarlar, belki o sahnelerden birinde dediğin şarkı vardır.

filmi imdb kayıtlarında bulamadım ama sana söyleyebileceğim tek şey çok çok çok acıklı olduğu. izlerken hakim olamayacağın dudaklarına doğru akan gözyaşlarının tuzlu olduğunu farkedince googlevari bir tarzda"gözyaşı neden tuzludur" diye merak edip sorabilirsin filmi seninle birlikte izleyenlere.

dediğin parçayı bulursam haber vereceğim ama serdar ortaç'ın değil konser dvd kayıtlarını, yıllar önce manken bir kızın göbeğinden pazarda kilosu 2,5 ytl'ye satılan zeytinlerden yediği klibini bile istemem(bu da corneliusvari bir comment oldu ağzına layık;)