29 Haziran 2006

curiosity killed the cat

yıllar önce; trt'nin henüz sadece 2-3 kanalının olduğu dönemde beyond 2000 gibi gelecekte teknolojik açıdan nasıl bir hayatımız olacağının anlatıldığı, hayatımızı kolaylaştıracak buluşların gösterildiği, heyecanla izlediğim programlar vardı. bugünse sanki teknolojik açıdan gidilecek son noktaya varmışız, herşeyi keşfetmişiz gibi ara ki bulasın. yoksa aslında var da gül gölge'nin memelerinden mi görünmüyor nedir?(soruya teknolojiden girdik, nerelerden çıktık. bu arada gg ile ilgili detaylı araştırma yaptığımda wikipedia'da boyunu, posunu, silikonlarını, burun estetiğini, beykoz'da yaşadığını ve 2004 yılında erotik bir filmde oynadığını da öğrenmiş oldum. tuhaf, gün geçmiyor insanoğlu yeni bir şey öğrenmesin).

5 saniyelik bir telefon konuşmasının bile etrafındakilerin nefretini ve sinirli bakışlarını üzerinde hissetmen için yeterli olduğu yeşil otobüslerde telefon kulaklığından müzik dinlemek neden serbest? neden -aralarında benim de olduğum- bu kişilere kimse bir şey demiyor?

öğle yemeğini nakit ödediğimde gülümseyen, kapıya kadar uğurlayan garsonlar, ücreti yemek çekiyle ödediğimde neden "alalım bari" der gibi surat asıyorlar?

özellikle ikiz çocuklarına birbirinin aynısından kıyafet giydiren ebeveynlerin, çocuklarının ruhsal durumunu etkilemesine engel olmak için meclisten yasa çıkarılması düşünülüyor mu? bir de bacak kadar çocuklara takım elbise giydiren ezik babaların(ben giyemedim, bari çocuğum giysin) -bir erdener abi yöntemiyle- fox river cezaevinde geçirecekleri bir senede(hücrede, yatakta, avluda) üniforma olarak takım elbise giymeye zorlanması adaletli olmaz mı?

sırf michael ve linc kaçsın diye aynı ekip içinde yer alan çocuk katili/tecavüzcüsü t-bag'e de içten içe sempati duymaya başlamayı açıklayabilecek bir psikolog var mı yeryüzünde? teşhis nedir bilmek istiyorum.

dünya kupası başladıktan sonra skor gazetelerinin rakip takımların isim/lakaplarına/milli özelliklerine göndermelerle ürettikleri başlıklar(örnek derleme sonraki paragrafta) neden şaşırtmıyor beni? başlık üretmek konusunda bu denli üretken(!) olanların hayalgücünün yazının içeriğini yazarken nereye gittiği de ayrı bir merak konusu. ayrıca bahse girerim ki bugün ve yarınki maçlardan sonra sambacılar horozu kesti / horozlar samba yapamadı(brezilya-fransa), panzerler tango yaptı(almanya/arjantin) ve finalden sonraki günün başlığı da panzerler samba yaptı(almanya/brezilya) olacak. var mısın iddaaya?

derleme
panzerler ezgi geçti(almanya / kostarika 4-2)
sahilde tango keyfi(arjantin - fildişi sahili 2-1)
tatlı portakal(hollanda - sırbistan karadağ 1-0)
cahill cesareti(avustralya - japonya 3-1)
kanguru sıçradı(avustralya - hırvatistan 2-2)
pırıl pırıl çizme(italya - gana 2-0)
çizme su aldı(italya - abd 1-1)
çekler tahsilatta / çekler karşılıksız çıkmadı(çek cum. - abd 3-0)
gana çek'i kesti / çekler karşılıksız çıktı(gana - çek cum. 2-0)
horoz uyanamadı(fransa - isviçre 0-0)
horoz'dan ses yok(fransa - g.kore 1-1)
saat gibi takım(isviçre - togo 2-0)
ukrayna petrol buldu(ukrayna - s.arabistan 4-0)

17 yorum:

özlem dedi ki...

bense deniz börülcesinin niye hala pişmediğini düşünmekteyim!
curiosity killed the cat diye bi grup vardı hatırlar mısın??

zynp dedi ki...

hiaaa!

Nasıl ya? ya bi'dakka neden seninle biz aynı şeyleri düşünüyoruz (bunu daha öncede sormuştum sanki)?

*bende yeşil otobüslerde telefondan müzik dinleyenlerden biriyim üstelik otobüse binerken şöför görmesin diye kulaklıkları cıkarıp yakamdan içeri atıyorum sonra arkalara ilerleyip kendime uygun bir duruş pozisyonu bulduktan sonra tekrardan çıkarıp kulağıma takıyorum busırada arayanlar olursa birgüzel no'ya basıp şuan yeşil otobüsteyim inince ararım diye mesaj çekiyorum.yani kısaca ben terbiyesizin biriyim.

*gelelim şu yemek çeki ve garson konusuna.. biryerde yemek yiyip hesabı istedikten sonra önce nakit para çıkarıp sonra "a sizde yemek kartı geçiyor galiba " diye bilmemezlikten gelen bir soru sorduğumda ve garsondan evet yanıtını aldıktan sonra hemen parayı cüzdanıma geri koyup yemek kartını veriyorum.İşte ben bu yöntemi senin şu rahatsız olduğun tavırdan rahatsız olduğum için geliştirdim.Üstelik yemek kartıyla ödesem bile bahşiş bırakan biriyim.

buarada gül gölge kim yahu?

ay yine çok ve gereksiz konuştum tamam tamam sustum.

Adsız dedi ki...

benim telefon hatsızda kullanılabiliyor, yani hattı kapalı konuma alınıp, müzik dinleyebiliyorum. Ben de otobüse bindiğimde müzik dinlerken birisi de laf söylese diye beklerim, şakkadanak hehe telefonum kapalı zaten diyebilmek için, içimde kaldı..
velakin uzun süredir otobüse binmiyorum

Sera dedi ki...

wikipediada bizim Johnny Depp var mı acaba. merak ettim ilk fırsatta araştırayım :p

hayal dedi ki...

Biz yemek çeki alırken (eski işimde) Etiler'in en lüks restoranlarına gidip (oralar iş çevrelerine yakın olduğundan olsa gerek, geçiyordu) süper yemekler yeyip bir aylık yemek paramızı verip giderdik. Yemek fişşi verince sanki o yemeği bedava yemişim gibi sevinirdim. Ayın geri kalan kısmında tost yemek zorunda kalırdık bazen, o ayrı. Ama garsonlar ters baktığında falan ben de onlara ters bakardım olur biterdi :)

asdfgh dedi ki...

hayatı sorguluyorsun..ahah..devam et..
ben gül gölge'yi çiçek taksi'den hatırlıyorum..o hanım hanımcık polis nerede kalmış acaba şimdi?

deniz dedi ki...

Elektrik kesintisinden dolayı izleyemedim ama..
Şindi Brezilya yenildi yaa!sen gör yarınki manşetleri,bi önceki kupanın kuyruk acısından

z dedi ki...

* Almanya'nın korunarak finale çıkartılmaya çalışıldığına mı inanıyor birileri benim gibi?
* Toplumda, yeşil otobüslerin cep telefonu sinyallerine karşı bağışıklık kazandığına dair bir inanç oluştu sanırım. Deniz otobüslerinde de benzer bir fütursuzluk görüyorum, insanlar rahatça konuşup sonra da "ne var yaa" bakışını fırlatıyorlar etrafa. Başıma geldi, otobüste telefonla konuşan birini uyardım kibarca "telefon yasak" diye o da sanki onu şöförden koruyomuşum gibi "sağol" dedikten sonra yere çöküp kamufle etti kendini ve konuşmaya devam etti. İnna sabirin!
* Star gazetesi başlıkları vardı bir de, aklımda kalanları
- Dingiltere
-Yendik Mi-lan
-Feneri Pendiklediler
-Vieri 2 diğeri 0

Adsız dedi ki...

o değil de brezilya dün akşam elendi ben çok üzüldüm.

deniz dedi ki...

Geçen kupada sona kaç tane Avrupa takımı kaldı?
Şimdi yalnız Avrupalılar var..
Havasına,suyuna,taşına,toprağına,
Kupa Almanyanın
tebrik edelim kendilerini

YALNIZLIK OKULU dedi ki...

bu yeşil otobüs işi tamamen bir kolpa emin olun çünkü absnin bozulma olasılığı katrilyonda bir ama bozulsa bile normal frenler tutuyor.yani biraz boşa birşey...

dünya kupası ne zaman avrupada yapılsa hep böyle oluyor onun için daha başka bölgelerde yapılmalı.zaten benim için bitmiştir dünya kupası tango izlemedikten sonra neylemişim şu kupayı...

bu arada piyasada herkesin porno filmi varmış haberimiz yokmuş gülben ergen ve gamze özçelik olmasa hepsini kız oğlan kız bilecektik :P

Norbara dedi ki...

Yalnızlık Okulu , yorumunun son kısmın da ki ettiğin sözlerden dolayı hemen özür dile !!!

YALNIZLIK OKULU dedi ki...

valla özür dilemem gerekiyorsa dilerimde şu televole dünyasında hepsi birer namus bekçisi gibi gezerken gün geçmiyorki onunda filmi varmış şeklinde haberi çıkmasın...
gözü boyanan benim insanım...
kaç kişi kaç kızımız onları bir şey sanıyorda bu yollara girmeye çalışıyor kolay yoldan şöhret oluyor bunun farkındamıyız...
ben böyle haberler çıktıkça sevinmiyor değilim çünkü hala o kadar cahiliz ki heryer nuri alçolarla doluyken herşeyden bir haber geziyoruz...
sözlerimden dolayı özür dilerim ama anlatmak istediğimin sonuna kadar arkasındayım...
iyişallah kendimi anlata bilmişimdir...

saygılar.

Norbara dedi ki...

Slm , Ben de bir yargıç edasıyla hemen sertçe bir çıkış yaptım değil mi ? Fakat insanlar özgürdür ve dilediklerini yapabilirler , eğer hala televoleler de ki sahte kurgulu yaşamlara inanabilecek kadar saf insanlar varsa bu onların sorunudur , tercih her zaman önemlidir ve etrafımız da ki tüm olup bitenleri değerlendirebilecek akıllarımız ve tecrübelerimiz vardır ve üstelik anlatmak istediklerinize ben de katılıyorum ama inanmıyor ve tv seğretmiyorum. Saygılar.

anyone dedi ki...

özlem: hayır grubu hatırlayamadım. sadece merak kediyi öldürdü deyimini biliyorum.

azey: evet daha önce iki kere sormuştun neden aynı şeyleri düşünüyoruz diye. bundan endişelenmeye başladım. bir x files, metafizik, teletubbies pardon telepatik durumlar sözkonusu sanırım. ajan mulder ve güzel gözlü dana scully bu olaya el atsın.

gül gölge ise gereksiz bir kişiliktir, bu mekanda da ironik -belki bilinçaltından kopup gelen- çağrışımlar elde etmek için kullanılan bir malzemedir. yoksa blog sahibinin, beyninden ziyade memelerini ön plana çıkaranlarla başka türlü işi olmaz, olamaz, olmamalıdır.

tuba: öyle meraklı her şeye maydanoz bir vatandaşı benzettiğinde orada olmak, o tarihi ana tanıklık etmek isterim.

sera: yorulmayın ben buldum
bakın burada. ayrıca ne buluyorlar bu johnny depp'te anlamıyorum;) (bkz: erkeklerin kıskançlık tripleri çeşitleri)

hayal: siz de abartmışsınız galiba; etiler de de olsa bir oturuşta bir aylık yemek çeki vermek. öğle yemeğine laila'ya mı
gittiniz yoksa? ;)

indis: öyle biri yok artık.

dirtybird: yazık olmuş, bu çağda elektrik kesintisi olacak gibi değil. manşetlerse övülen taraf değişse de aynı oldu:

sambayı fransızlar yaptı

ve ilk kez bir finalde avrupa dışından takım olmayacak, belki kupanın avrupa sınırları içinde düzenlenmesinden. ama dengeler değişti şimdi, zidane'ı hesaba katmamıştık.

fütursuz: aynen öyle: almanya hakem sayesinde arjantin'i geçebildi. star gazetesi ise bunu hep yapıyor.

miette: aslında sonuç şaşırtıcı olsa bile ben üzülmedim. birilerinin şişko ronaldo'ya ve diğerlerine bazen futbolda koşmadan, mücadele etmeden bir şey elde edemeyeceklerini kanıtlaması gerekiyordu.

erdem: aslında ben de fena halde merak ediyorum. bir ara araştırmak istiyorum gerçekten bu işin aslı nedir? gerçekten abs/fren sistemini etkilediği için mi yoksa otobüste, minübüste, lokantada konuşmasını bilmeyen dişi ve erkek hanzoların hareket alanını kısıtlamak için mi kondu bilmek istiyorum. bu kez araştırmacı gazetecilerden yardım istemeyecek, kendim olaya el atacağım. bekleyin.

porno/pornografi'ye gelince:

belki öncelikle ne olduğunu tanımlamak gerekiyor. ahmet kekeç'in bu konuda güzel bir yazısı vardı burada. demiş ki:

izleriz değil mi? kendisine "afrodit" denilmesinden hoşlanan sinema oyuncumuz canlı yayında sevgilisinden tokat yiyince, en azından bir süre çakılır kalırız ekranın başında. pornografi böyle bir şeydir işte.

diye. doğru söze ne denir.

pornografi her yerde ve artık bizzat kendimiz de bu hepimizi kuşatan filmin oyuncuları, izleyicileri, yönetmenleri, destekleyicileriyiz.
nefret ettiğimiz ve aynı zamanda yerinde olmak istediğimiz laila/televole insanları üzerinden tatmin olmaya devam ediyoruz. iyi akşamlar pornografik türkiye: her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsan.

marco : ve sanırım gamze özçelik'i diğerlerinden ayırmak gerekiyor. birine özür borcumuz varsa bu gamze özçelik olmalı.

emin değilim ama bu yüzden tepki göstermiş olabilirsiniz. yine de gösterdiğiniz tepkinin adresi ben olmalıydım, yorum yazan birileri değil.

herkes: yorumlara cevap verirken iki kilo vermiş olmalıyım, yoruldum:)saygılar.

YALNIZLIK OKULU dedi ki...

valla nasıl bir tepki verdiysen çok fena bir tırsma eylemi gösterdim anlatamam hemen şey kem küm özür dilerim moduna girdim...

evet ellerimizde kumandalarımız var yada hiç açmıyoruz belki televizyonu ama ordaki hayatlar hani seninde dediğin gibi kurmaca hayatlar yaşanıyor bu ülkede iyice...

bunları nasıl kapatagız yada izlemiyceğiz yada görmezden gelmek doğrumu...

Norbara dedi ki...

Selamlar , Eleştirim sadece bir üslub açısından kelimelereydi yoksa hiçkimseyi yargılamak yada övmek asla benim görevim değildir ; İnsan bu dünya da ki en değerli varlıktır ve beğensek de beğenmesek de birarada yaşıyoruz , çeşitli yaşamlar vardır tercih edilen yada edilemeyen herkez dilediğini yapabilir ama madem düzen içinde bir arada yaşıyoruz bu toplum da , yaşamın içinde çoğunlukla uymak zorunda hissettiğimiz etik kuralları vardır bana ve çoğuna göre ; Çiğ kelimeler hoşuma gitmedi ve acelece ani doğaçlama çıkışlarımla bunu dile getiremedim , özür diliyorum ve saygılar sunuyorum herkeze.