yataş reklamında kocaya 'kociş'(kociş beni yataş'a götür) şeklinde hitap ettirten zihniyeti kınıyorum. "ayşe hanım bir de şöyle dönün", "peki ahmet bey nasıl isterseniz ohş" gibi muhabbetler dönmese de evlilik ciddi bir müessese.
reklam ajanslarının fwd e-postalardaki esprileri/geyikleri reklamlarda kullanmaları(son olarak aviva reklamı&80'ler) dikkatimden kaçmıyor. yaratıcılık öldü mü gençler?
profilo'nun son reklamı komik, zekice ve başarılı. ilk izlediğimde isviçre'de gerçekten de kırışık enstitüsü olduğuna ve enstitüde salatalık kullanıyor olmasına inanmış olmam da benim salaklığım(estağfurullah).
bilimum reklamlarda oynayan yarı çıplak erkek oyuncuların vucudunda kıl/tüy olmaması hormonlarla mı alakalı?
lcd/plazma tv satıcıları satışları artırmak için neden sadece futbol(germany 2006) kartını oynuyorlar? aynı televizyonlarla seda sayanla sabah şekerleri, reha muhtarla ateş hattı veya jenna jameson'un konulu filmleri de izlenmiyor mu? bu hedef kitleye yönelik reklam kampanyaları da hazırlanamaz mıydı?
google'da başak tümer şeklinde arama yapınca doğru dürüst bir sonuç çıkmaması yüzünden öyle birinin gerçekliğinden şüphe etmeye başladım.
aynı aramayı zekeriya beyaz için yapınca 125.000 sonuç elde etmek de google'ın motoru bozmuş olmasıyla açıklanabilir.
12 yorum:
zekeriya hocamıza sataşmayalım, çarpılırız walla :P
hehe... adama karşı bi merak war tabi, onca açıklamasından sora :))
ahahhaha
:)(:
reklamların çoğunda inandırıcılık yok. aynı düşüncede birileri varmış benimle demek ki :)
o kociş lafını duyduğumda ilk önce anlamak istemedim ama anlamak zorunda bırakıldım maalesef.Saçma salak kelimeler ne elde etmeye çalışıyor acaba?????
"kociş beni yataş'a götür"
bunu duyunca ağzım açık kaldı..afedersiniz "kociş beni yatağa götür" şeklinde söylüyor bir de..en çok aklımda o kaldı reklamdan..gerçekten de reklamların çoğunda yaratıcılıktan eser yok..küçük laf oyunlarıyla bir şeyler yapmaya çalışıyor herkes ya da yaptıklarını zannediyorlar..
geçen gün ilk defa pişti'yi izledim..zekeriya hoca'nın oradaki açıklamalarına ne desem bilemiyorum..anlatmak istediği birçok şey doğru gibi..fakat anlatma şekli bir garip bence..
Bende bu aralar en çok içim yoğurt reklamına bayılıyorum..Hele o zarif zarif sağıyoruz hareketi çok güzel :))
peki bu reklamlardaki aile yapısı da nesi? iki çocuklu mutlu mesut yaşayan, herkesin birbirine ölüm kibarlığında yaklaştığı, normalde karga bokunu yemeden apar topar servise postalanan çocuğun ılık bir bahar esintisi ile şokellalı ekmeğini yeyip yüzünde yayvan bir gülümseme ile binmesi falan? örnekler çoğaltılabilir, çağaltılabilir.
eti soho'nun çok konsept bi' şeyine ise diyecek birşey bilemiyorum, unutmaya çalışıyorum.
ben niye hiç duymamşım,görmemişim bu 'kociş' reklamını.merak ettim ,bi bakiim
tuba
axess reklamını seviorum ben.. böyle bi Amelia havası var reklamda.. kociş mi,aaa! boğasım geliyo o kadını.. çocuk olsaydım korkardım,ileride böyle mi olacak acaba diye... çocuklara buhrana,depresyona itiyor bence bu tür reklamlar:))...
düzeltme:: çocuklara deil çocukları olacaktı..
konu ile ilgili yapılan yorumlara istinaden hitap olarak "kociş" kelimesinin kullanılamayacağına; bu gibi durumlarda "bey", "hanım" veya çok zor durumda kalınırsa -mesela ortamı yumuşatmak için- "karıcığım", "kocacığım" şeklinde hitap edilebileceğine oy çokluğuyla karar verilmiştir.
Yorum Gönder