22 Şubat 2006

taksim / kadıköy

kill bill party

akmar pasajı'nda dolaşırken gördüm bu ilanı.
ilanda, 3 Mart Cuma akşamı düzenlenecek Kill Bill Party'de -yanlış hatırlamıyorsam- 25 ytl olan giriş ücreti, film köstümlerinden/aksesuarlarından biriyle gelenler için %50, gelinlik giyerek gelenler için %100 indirimli diye yazıyor.
loş ışıklı, dumanaltı, kalabalık/gürültülü/yüksek volümlü mekanları sevmeyen biri olarak büyük ihtimalle gitmeyeceğim ama gitseydim planlarımdan biri de çıkışta, gelinlik giymiş eli yüzü düzgün birini kolundan tutup "madem giymişsin gelinliğini, boşa gitmesin" diyerek doğruca kadıköy evlendirme dairesine götürmek olacaktı.
gitmek isteyen olursa bir dahaki ziyaretimde ayrıntılı bilgileri alıp yazacağım.
(25/02/06 ekleme) etkinlik ile ilgili ayrıntılı bilgiler için buraya tıklayabilirsin.

mr. rodi

kelimelerimin arasında diğer blog yazarlarına göndermelerde bulunmak yapmaktan hoşlandığım bir şey. geçen gün kelebeginpulları' nın bu yazısında kadıköy balıkçılar çarşısının tüylü maskotu mr. rodi'nin resmini bir dahaki sefere çekeceğini yazdığını okumuştum. bir kaç gün sonra e.t den çıkıp altıyol'a doğru giderken aniden karşıma çıkınca fotoğrafını çektim, buraya koymak için ama az önce bu yazısında benden önce davrandığını gördüm. üstelik fotolarının çözünürlükleri de benim külüstürün çektikleriyle kıyaslanamayacak kadar yüksek. yine de boşa gitmesin diye buraya yapıştırıyorum mr. rodi'yi bir kez daha göresin diye.

ipne kovboylar

bugünkü radikal gazetesinin bu haberinde okudum.
yüzüklerin efendisi'nin korsan cd'sinde filmin konusunu "yüzük peşinde koşan bir kaç denyonun hikayesi" diye yazarak korsan piyasaya sunan esprili girişimci yurdum insanının bu son girişimi de ayrı bir alkışı hakediyor.


sihirli annem'deki sihirli küre

bu da bir önceki gece taksim istiklal seferinden.
komik olmadığını biliyorum, sihirli annem dizisini de izlemiş değilim bu yüzden sihirli kürenin ne işe yaradığını da bilmiyorum, belki bilmek isteyen vardır diye düşündüm. sihirli küre'den edinmek isteyenler için tarif: tünele doğru ilerlerken, aznavur pasajıyla aynı hizada, aznavur'un biraz aşağısında.


yüzlerce satırlık program kodlarının arasına gömüldüğüm bu günlerde yazmak istediğim onlarca yazı olmasına rağmen eve vardığımda yorgunluğun engelleyemediği bir kaç hayati şeyi yapabiliyorum sadece: yemekten sonra biraz tv izleyerek uyumak, uyumak, uyumak. bu yüzden düşük çözünürlüklü fotoğraf çeken cep telefonumla çektiğim bir kaç resmin altına bir kaç cümlelik yorumlar yazmak daha kolayıma geldi.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

heheh:-)Evet hızlıyımdır.Bayadır sayfa okumuyordum bakınca direk Rodiyi gördüm ve yüzüm kızarıyordu hatta vaayyyyy bile dedim ama bilmeden hızlı davranmışım.Aslında birgün şipşaklamak için gittim ama bulamadım.Çok tatlı bir yaratık!