"bizi merak edip durumumuzu öğrenmek isteyen herkese içten, samimi ve yemyeşil sevgilerimizi sunuyoruz.
adım Çankaya, beş kardeşin en büyüğüyüm.
kendisine anyone diyen ve bizimle ilgilenmek konusunda acemi denebilecek birinin eline düştük. mr. anyone'ı şahsen tanırız, hayatı boyunca toprak, ağaçlar ve çiçeklerle tek ilişkisi, ilkokula giderken bir miktar pamuk kütlesinin arasına bir kaç fasulye koyması -ki bu yüzden kendini çiftçi sanmıştır-, bir de ankara'da askerlik yaparken silah zoruyla 10-15 tane fidan dikmesidir.
böyle birinin elinde başınıza gelebilecekleri tahmin edebilirsiniz. biz beşimizi küçücük bir saksıya sığdırmaya çalışması yetmiyormuş gibi sözde daha geniş ve ferah bir yer adına geçen gün yerimizi değiştireceğini söyledi.
neyse ki cumartesi yazıları'nda yazan bir blog kardeşinin kendisini uyarmasıyla tam yeni yerimize alışmışken başka bir yere taşınmaktan kurtulduk.
sizlere biri geçen haftalarda, diğeri geçen gün toplu halde çektirdiğimiz resimlerimizden ikisini gönderiyoruz. bizi daha iyi tanımanız için isimlerimizi de yazdık. bizleri beğeneceğinizi ve seveceğinizi umuyoruz.
iki kardeşler Ruhi Bey ve (Z)Or Bey'in haberini alınca çok mutlu olduk, yalnız olmadığımızı bilmek çok güzel. kendilerini bir an önce toparlamaları için dua ediyoruz.
ben Çankaya ve küçük kardeşlerim Filiz, Dulcinea, İstanbul ve Google'dan, Ruhi Bey ve (z)Or bey'e, merakları, yorumları ve yakın alakalarıyla bizleri mutlu eden öncelikle blog kardeşlerine ve daha sonra herkese selamlar.
imza: beş kardeşler"


7 yorum:
beskardesler; buyumus,toparlanmis, kocaman olmussunuz, harika gorunuyorsunuz..sakin usutmeyin..
anyone'a bizden selam soyleyin .
hepsi süper ama istanbul ve google ı daha bi fazla destekliyorum.atak bekliyorum onlardan,saygılar...
boncuklar nazar degmemesi icindi.. :)
ne kadar güzel sanki duygulandım galiba
işe yaradığına sevindim. evet yerleri sıkışık görünüyor, ama olsun. bu soğukta iyidir, ısınırlar.
bittim ben ya buraya :)
anyone, birilerini kırmak hayatta en son yapacağım -hatta hiç yapmayacağım- şeylerden biri. fakat son günlerde yaşadığımın bile farkında olmayışım yüzünden sözcüklerim gittikçe daha da katılaşmaya başladı. bu yüzden öncelikle, alındıysan özür dilemek istedim. ama sen alınmamışsındır, biliyorum.
senin için ne kadar sevindim bilemezsin..hayatı gerçekten olduğu gibi algılayabilmişsin ve yaşamına, buna göre davranarak güzel şeyler katmaya çalışıyorsun. "sahteliği, ikiyüzlülüğü çocuklara anlatmak istiyorum" demişsin. ben de en az senin kadar aynı şeyleri yapmak istiyorum. ama o "çocuklar" derken beni de kastetmiş olabilirsin. hayatta bir sürü şey öğrendim, öğrenmeye ve çözmeye de devam ediyorum. ama büyüyemedim be anyone, olmadı, yapamadım işte!
gecelerdir dua ediyorum şu durumdan bir an önce kurtulayım diye..umudum var..ne kadar zayıf ve çaresiz durumda olursam olayım içimde bir güçlülük, dayanıklılık hissi var olmaya devam ediyor. birilerine sürekli "mutlu kal" demem de bu yüzden. birilerinin bıraktığım gibi -benim de olmak isteyeceğim gibi- kalmalarını istemem bana güç veriyor çünkü.
çok uzattım lafı. neyse mutlu kalmaya devam et anyone(en azından benim için). and "I hope..I hope that I will be fine soon."
her şey için teşekkürler..
Yorum Gönder