Daisy'ye...
Bir gün seni de sevebileceğimi düşünmemiştim.
Tüm yorgunluğuma ve uykusuzluğuma rağmen geceyarısı uyanıp gün doğana kadar seni düşüneceğimi de.
Önceki gün iki kez "son olarak söylemek istediğin bir şey var mı?" diye sorduğunda, bunun ne anlama geldiğini biliyordum. Ve ayaküstü konuşmamızda, "konuşacaksan oturalım, yoksa gideceğim" dediğinde ve "bana ne olduğunu bilmiyorum" dediğim sıradaki gülüşünün de ne anlama geldiğini biliyordum.
Emma Summer, bir zamanlar "birine bağlanmaktan korkuyorsun" dediğinde, ne demek istediğini anlayamamıştım, bana göre başka bir sebep olmalıydı beni başkasına bağlanmaktan alıkoyan, bağlanmak korkusu değil. Ama dün gece, o her yerde karşıma çıkmasını beklediğim şey tam karşımda, ellerimi uzatsam ulaşabileceğim mesafede olmasına rağmen, aklımdan, kalbimden geçenleri söyleyemedim.
Galiba Emma haklıydı, korkuyordum, bir kaç ay sonra gidecek ve tek başına bırakacaktın beni buralarda. Sonunu göremediğimde başlayamıyorum dediğimde, aslında sonunu olmasa da yine uzun bir ara görmüştüm. Ve artık ne sen döndüğünde beni bulabilecektin, ne de ben senin gittiğin gibi döneceğini görebilecektim.
Galiba korktuğum için sana karşı dürüst olmak istemedim. Belki aklımdan ve kalbimden geçen herşeyi söylediğimi düşündün. Hayır, bir kaç cümle daha vardı söylemek istediğim ve fakat kendimi söylemekten alıkoyduğum, engellediğim.
Daha ne kadar engelleyebileceğimi bilmiyorum, belki bir sonraki karşılaşmamızda söyleyeceğim, belki daha sonra, belki hiç bir zaman.
3 yorum:
selamlar,yeni Blog siteniz ve yeni eviniz hayırlı olsun.Kendi sözleriniz ve gerçekten hissettikleriniz ise daha da hayırlı olsun,umarım gün geçtikçe güzel kendi anlatım tarzlarınızla yeni hikayeler ve asla ulaşamadığımız hep kayıpolan kişileri ve hayatı anlatabilip yineleyebiliriz vede yenilebiliriz her gelen günlerde kendilerimize;Saygılar.(Burası biraz soğuk)
Pardon ismimi yazmayı unutmuşum,alışkanlıklar işte,başarılar
Bazen hislerimizi söylemekte o kadar geç kalırız ki pişmanlıklar ardı arkası kesilmez acaba'lar olduğunu görürüz çevremizi saran kalkanın.
O kalkandan kurtulmak istersen bir gün; düşünme, erteleme, sahip çık hislerine.
Unutma yüreğine girenin adı aşk ise mantığını seyahate yollama zamanı gelmiş demektir :)
Yorum Gönder